Erkekler üzerinde baskı alanı kurmak, yetki alanı inşa etmek benim işimdir. Yatakta baskın rolünü rahatlıkla sahiplenirim. Ve bu yüzden ötürü de çoğunluğun aksine, daha farklı isteklerim de mevcuttur. Mesela küçük penis arayışım bu yüzdendir. Ya da partnerimin benimle aynı boy olması hatta kısa olması da isteklerim arasında yer alır. Bu arada hemen belirteyim ki ben 174 boyundayımdır. Uzun boylu bir hatun olarak kendimi tanıtabilirim. Penis boyutu olarak da 15 cm ve aşağısını tercih ederim. Ama yatakta bana etki alanı bırakmak isteyen her erkek misafirim olabilir. Yalnızca penis boyutuna göre kapıdan içeri bir dedektör varmışçasına almıyorum elbette ki. Fakat bu süreç içerisinde bir tespitim var ki, genel olarak da penis boyutu küçük olan erkeklerde bu eğilim daha yüksek oluyor. Nedendir bilmiyorum ama sanırım erkekler kendilerini penis boyutlarına göre çokça yargılıyor ve hatta sınıflandırıyorlar. Ne olursa olsun, yatakta bir erkek üzerinde ne olursa olsun etki alanı oluşturmaktan keyif alırım. Fakat tabii bu benim için bir nevi tutku gibidir. Bu yüzden dolayı da çoğu zaman aslında kendimi çok kaptırıyorum. Bu durumlarda da partnerlerime istemeden de olsa zarar vermeye başlıyorum. Durum buraya ilerlemiş olduğunda da tabii ki partnerimin canını yakmaya başlıyorum. Bu durumlarda tabii ki tepkinizi belirtebilirsiniz. Kendimi tutamadığım o anlarda gerçekten de duramıyorum. Mesela bazen partnerime tokatlar atmaya başlıyorum. Fakat ne yazık ki bunu diğer kadınlar gibi sadece olaya renk kazandırmak açısından yapmıyorum. O anda gerçekten de yoğun bir tokat atma isteği bedenimi sarmıştır. Ve kendimi durduramıyorum. Bu tarz bir olayı da yaşamıştım. Partnerimin yüzüne o kadar sert ve ardı arkası vurmuşum ki, partnerimin bir nevi sersemleştiğine şahit olmuştum. Tabii ki güçlü Pendik escort bayan olduğum için de o anda ses edemeyecek kadar sersemlemesine sebep olmuştum. Biliyorum, bu cümlelerim kimilerinin çok hoşuna gidiyor. Çünkü bazı erkekler -iş hayatlarında yönetici pozisyonlarına olsalar da- genellikle köle ruhlu oluyorlar. Ve ruhlarının gıda ihtiyacını, bu tarz -kimilerine göre- ‘’aykırı’’ gelecek şeylerden karşılıyorlar.